Doppler Ultrasonografi Nedir?

Doppler genel anlamda ultrason altında incelenen damar yatağının kan akımının akış hızını spektral olarak incelenmesidir. Damar yatağının normal dışı bir dirençle karşı karşıya olup olmadığını belirleyen bir testtir. Akım yönüne doğru renklendirilebilinir.

Doppler USG’nin Faydaları Nelerdir?

Kalbin atım (sistol) ve dolum (diastol) fazında incelenen damar yatağındaki akım hızları karşılaştırarak direnç belirlenir. Obstetrik (gebelikle ilgili) uygulamalarda anneden bebeğe kan götüren uterin arterlerin incelenebileceği gibi, bebekten anneye giden kan akım hızlarıda değerlendirilebilir. Bu incelemeler, ileride ortaya çıkabilecek gebelik zehirlenmesi (preeklempsi), rahim içi gelişme geriliği, anne karnında bebek ölümü gibi durumlar açısından artmış riskli hastaları öngörebilir.

Doppler USG Tüm Gebelere Uygulanır Mı?

Hayır! Yalnızca yukarıda bahsettiğimiz, yüksek rizskli gebeliklerin takibinin önemli bir parçasıdır.Doppler yüksek riskli gebelik yönetimi konusunda deneyimli bir perinatolog tarafından yapılmalıdır. Rutin olarak tüm gebelere yapılması gerekmez.

Hangi Durumlarda Uygulanır?

Uterin arter Doppler incelemeleri en sık öyküsünde Preeklampsia ve kronik hipertansiyon hikayesi olan gebelerin risk öngörülmesinde kullanılır. izlenmesinde kullanılır. Fetal umbilikal (kordon bağı) arter Doppleri ise, gelişme geriliği olan, kontrolsüz gebelik öncesi diabeti olan, fetuslardan birinde gelişim kusuru olan çoğul gebeliklerde, kısaca sorunlu bebeklerin takip ve yönetim planını oluşturmakta yardımcı bir yöntem olarak kullanılır.

Ne Zaman Uygulanır?

Uterin arter Doppleri 23.-24. gebelik haftalarında yapılırken, bebeğe yönelik iyilik hali incelemesi olarak genelde 24-25 haftadan sonra, bebekle ilgili sorun oluştuktan sonra takip amacıyla kullanılır. Değerlendirilmesi bir Perinatolog tarafından yapılmalıdır. Hem tanı koymada, hem de riskli bir gebeliğin yönetiminde önemlidir. Kan uyuşmazlığında bebekteki aneminin tanısında da kullanılır.

Anormal akım forumları elde edildiğinde bebeğin altta yatan risk durumuna göre, haftasına, çoğul gebelik olup olmamasına, ve diğer iyilik hali testleriyle göre değerlendirilir.

Doppler İncelemelerinin Gelişmekte Olan Bebek Üzerine Zararlı Etkileri Var Mıdır?

Yeni nesil Ultrasonografi cihazları ALARA prensibine göre çalışır. ALARA mümkün olan en az enerjinin dokuya verilmesidir. Cihazların ayarları enerjinin zarar verecek düzeye çıkmasını otomatik olarak engeller.

İntrauterin Gelişme Geriliği (Kısıtlılığı) – Bebekte Gelişme Kısıtlılığı Nedir?

İntrauterin (rahim içi) gelişme geriliği, genellikle bebeğin büyüme hızının en süratli olduğu ikinci trimester döneminde ve 25-30 haftalar civarında bulgu vermeye başlar. Anne rahmindeki bebeğin, büyümesinin yavaşlaması ve dolayısı ile gebelik haftasına göre olması gerekenden küçük olmasıdır. Türkçede intrauterin gelişme geriliği (IUGG), ingilizcede ise intrauterine growth restriction (IUGR) olarak adlandırılır. Genel olarak intrauterin gelişme kısıtlılığı, gebelik haftasına göre anne karnındaki bebeğin küçük olması (%10 percent) olarak tanımlansa da, bu küçüklük yapısalda olabilmektedir. Anne karnındaki bebeğin kilosunu belirleyen ama anormal olmayan bu durumu belirleyen, anne ve babanın fiziksel özellikleri ve doğumdaki ağırlıklarıdır. Rahim içi gelişme geriliği için daha iyi bir tanım istatistiki bir yüzdenin altında olmaksından ziyade, aslında anne karnındaki bebeğin (fetusun) kendi büyüme potansiyeline ulaşamamasıdır.

Rahim İçi Gelişme Geriliği Türleri Nelerdir?

Rahim içi gelişme geriliği değişik şekillerde sınıflana bilmektedir. Erken başlangıçlı ve geç başlangıçlı olabileceği gibi simetrik veya asimetrik olarak da ayrılabilmektedir. Başlangıç zamanı 32 haftadan sonra ise geç başlangıçlı olarak tanımlanırken bu haftadan önce olanlar erken olarak geçerler. İntrauterin gelişme geriliği bebeğin tüm bedenini orantısal olarak etkilerse simetrik gelişme geriliği, baş normal kalıp, sadece karın çevresindeki yağ dokularının azalmasına neden olursa asimetrik gelişme geriliği olarak adlandırılır.

Rahim İçi Gelişme Kısıtlılığı Nedenleri Nelerdir?

Gelişme kısıtlılığı birçok nedene bağlı olabilmektedir. Oluş yani etolojik nedenlere göre kısaca aşağıdaki gibi sınıflanabilinir.

  • İntrauterin endeksiyonlar (CMV, rubella, parvovirus enfeksiyonları).
  • Bebekteki kromozom bozuklukları (en sık trizomi 18 olmak üzere, trizomi 13, trizomi 21)
  • İkiz gebelik ve diğer çoğul gebelikler.

Hamile anne ile ilgili nedenler:

Bunların başında kronik hipertansiyon gelmektedir.

Uzun yıllardan beri var olan diyabet

  • Beslenme yetersizlikleri Malnutrisyon: Hamile annenin şiddetli beslenme eksikliğinin (malnutrisyon), Beslenme yetersizliğine yol açan Kronik barsak hastalıkları (chron, ülseratif kolit),
  • Gebelikte hamile annenin normalden az kilo alması.
  • Hamile annenin kronik damar ve böbrek hastalıkları: İntrauterin gelişme geriliklerinin %25-30’undan sorumludur.
  • Gebe annede ciddi orak hücreli anemi ve diğer kalıtsal hastalıklar.
  • Doğumsal ya da edinilmiş pıhtılaşma bozuklukları (Trombofililer):

Edinilmiş bir trombofili olan antifosfolipid sendromunun hamilelikte rahim içi gelişme geriliği, düşük (abortus), geç gebelik kayıpları ve damar içi pıhtılaşmalara (tromboembolik olay) yol açtığı bilinmektedir.

  • Yüksek yerde yaşama, hamile annenin oksiyen azlığına neden olan (hipoksik) hastalıkları.
  • Gebelikte anti epileptik kullanımı: (fenitoin, trimetadon), narkotik analjezikler ve benzeri ilaçlar.
  • Gebelikte madde kullanımı: Alkol, kokain kullanımı. Sigara kullanımı da anne karnında gelişme geriliğine neden olmaktadır.

Bebeğin eşi (plasenta) ile ilgili nedenler:

  • Bebeğin eşinin kısmen ayrılması, bebeğin eşinin bir kısmında enfarkt (kanlanma yetersizliğine bağlı doku ölümü).
  • Koryoanjioma
  • Bebeğin eşinin küçük olması: Rahim içi gelişme geriliği olan bebeklerin eşlerinin normale göre %24 daha küçük olduğu gösterilmiştir.
  • Kordun (göbek bağının) bebeğin eşine anormal bir yerden bağlı olması.(velamentöz insersiyon)
  • Bebeğin eşinin yerleşim bozuklukları (Plasenta sirkumvallate, plasenta previa)

Simetrik Gelişme Geriliği Nedir?

Simetrik gelişme geriliğinde oransal olarak bebeğin tüm bedeni küçüktür, bebeğin boyu gebelik haftasına göre daha kısa, kilosu da gebelik haftasına göre daha düşüktür. Simetrik gelişme geriliğinde, anne karnındaki bebeğin büyüme potansiyeli baştan beri düşüktür ve gelişme geriliği gebeliğin erken dönemlerinde başlar. Simetrik rahim içi gelişme geriliği genellikle bebeğin kendisiyle ilgili nedenlerden (kromozomal bozukluklar, gebeliğin erken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonlar) kaynaklanır.

Asimetrik Gelişme Geriliği Nedir?

Asimetrik gelişme geriliğinde durum farklıdır. Hamileliğin başında bebeğin büyüme potansiyeli normaldir ve genellikle gebeliğin son üç ayına kadar anne karnındaki bebek normal büyüme gösterir. Bebeğin karnının etrafında normal yağ depoları oluşur, karaciğeri normal olarak büyür ve yeterince glikojen depolar. Ancak bir süre sonra büyümenin hızlandığı dönemde,giden besin maddeleri ve oksijen miktarı (uteroplasental) kanlanma yetmezliği nedeniyle yetmemeye başlar. Bebek kendi depolarını harcamaya başlar. Bu durumda anne karnındaki bebeğin gelişmesi yavaşlar yada durur. Asimetrik gelişme geriliğinde bebeğin boyu normal, ancak depoların tüketilmesi nedeniyle karın çevresi incedir ve kilosu da düşüktür. Asimetrik gelişme geriliğine miyad geçmesi durumunda da rastlanabilir: Süresi dolan ve işlevleri azalan eş, bebeğin ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadığı için bebek yine depolarını tüketmeye başlar ve asimetrik gelişme geriliği ortaya çıkar.

Simetrik ve asimetrik büyüme kısıtlanması nedenleri farklı olduğu için, tanısal açıdan ve hastaya verilecek danışmanlık yönünden bu iki grubun ayrılması önemlidir.

Rahim İçi Gelişme Geriliği Nasıl Tespit Edilir?

Gebelik sırasında; rahim büyümesinin (fundus – pubis mesafesi) bir mezüro ile ölçülmesi, ve bu ölçümün beklenenden küçük olması ile şüphelenilir. Teknolojinin ilerlemesi ile artık hemen hemen her muayene ultrasonografi eşliğinde yapılmaktadır.

Gerçek gelişme geriliğinin tanısını koymadaki en büyük engel adet düzensizliğine bağlı kargaşadır. Gelişme geriliği tanısını koyabilmek için öncelikle gebelik haftasının çok iyi bilinmesi gerekir. Bu da son adet tarihine (SAT) göre hesaplanmaktadır. SAT net olarak hatırlanaması durumunda hamilelik haftasını belirlemek için gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonlardan faydalanılabilir. Bu dönemde ultrasonografi fetal büyüme açısından çok hassas olup birkaç gün yanılır. Ancak hamileliğin erken dönemlerinde ultrason yapılmamışsa, gebelik testinin yapıldığı tarih yada ilk bebek hareketlerinin başladığı tarih çok doğru bilgi vermemekle beraber yardımcı olabilir. Eğer bu da mümkün değilse o zaman tanı koyabilmek için seri ultrasonlar yapılır: İki hafta aralıkla yapılan ultrason ölçümünlerinde bebeğin karın çevresi iki haftaya tekabül eden büyümeyi göstermemişse, rahim içi gelişme geriliği tanısı çok muhtemeldir.

Rutin obstetrik ultrason incelemesinde bebekte baş çevresi (HC), biparyetal çap (BPD), karın çevresi (AC) ve femur boyu (FL) olmak üzere dört ayrı ölçüm yapılır. Bu 4 ölçümün sonucuna göre ultrason cihazı, içinde önceden yüklenmiş formüllere göre, tahmini doğum ağırlığı hesaplar, ve haftaya göre ölçümün kaçıncı yüzdeye(persentil) denk geldiği ölçümde elde edilen değerleri karşılaştırarak her bir ölçüm için ayrı bir yüzde ve hafta belirler. Belirlenen bu gebelik haftaları anne adayının son adet tarihine göre yada daha önceki ultrasonlara göre iki hafta yada daha geri çıkarsa, veya %10 (bazı yazarlar%3) persentilin altında çıkması durumunda rahim içi gelişme geriliğinden şüphelenilir. Bundan sonrası ise küçük olan bebeğin, gerçekten bir soruna mı bağlı olarak küçük olduğu, yoksa yapısal olarak sağlıklı bir bebek mi olduğu ayırt edilmesine kalır. Perinatoloji uzmanları deneyimleri ve yukarıda bahsediplen Doppler çalışmaları ile bu tanıyı kesinleştirirler.

Rahim İçi Gelişme Geriliği Takibi Nasıl Yapılır?

İntrauterin gelişme geriliği olan bebeklerde hem ölüm, hem de doğum sırasında hipoksi ve metabolik asidoz riski mevcuttur. Bu nedenle anne karnındaki bebeğin büyümesinin ve iyilik halinin çok yakından takip edilmesi gereklidir. Uygun doğum zamanının belirlenmesinde gestasyonel yaş (gebelik haftası) ve bebeğin durumu çok önemlidir. Termde yada terme (miyad) yakın olan bebeklerde (>34 hafat) doğum kararı rahatlıkla verilmelidir. Asıl sorun hamilelik haftası çok küçük olan bebeklerdir. Bu bebekler için biyofizik profil testi (BPP), amnion sıvı miktarı, NST ve fetal damarların Doppler ultrasonografisi gibi çeşitli takip yöntemleri kullanılır. Her ne kadar normal amniyon sıvı hacmi rahim içi gelişme geriliğinin olmadığını gösteremese de, sıvının az olması (oligohidramnios) büyük olasılıkla intrauterin gelişme geriliğini olduğunu düşündürür.

Rahim içi gelişme geriliği ve Doğum Kararı

  • Termde ya da terme yakın olan rahim içi gelişme gerilikli bebeklerde doğum kararı verilme nedenleri: annenin tansiyonlarının yüksek seyretmesi, bebeğin büyümesinde 2 ila 4 haftalık bir duraklamanın olması, biyofizik profil (BPP) skorunun 6’dan düşük olması yada Doppler ultrason ölçümlerinde diyastol sonu akım kaybı olmasıdır.
  • Eğer doğum kararı verilmediyse, anne karnındaki bebeğin durumu sürekli olarak yakından takip edilmelidir.
  • Termden uzakta olan, gebelik haftası küçük bebekler için Doppler ultrason ölçümlerinin normal olması güven vericidir. Biyofizik profil (BPP) ile bu bebekler takip edilip optikum zamanda doğum kararı verilir.

Rahim İçi Gelişme Geriliğinin Tedavisi Nedir?

Termden (doğum zamanından) uzak dönemdeki büyüme kısıtlılığının özel bir tedavisi yoktur. Gebe anneye beslenme desteği, plazma volüm genişleticileri, düşük doz aspirin, hamile anneye oksijen tedavisi gibi çeşitli yaklaşımlar denenmiş ancak hiçbirinin yararı gösterilememiştir. Hamile annenin kısa dönemli hiperoksijenizasyonun doğumda bebeğin asit-baz durumunu düzelttiği rapor edilmesine rağmen bunun sonuca etkisi ve klinik önemi bilinmemektedir.

Gelişme geriliğinin takibinde asıl hedef, rahim içi gelişme geriliği olan bebeklerde doğumun iyi zamanlanmasıdır. Erken doğumun getireceği risklerle, bebeğin artık yeterince beslenemediği anne karnında kalmasının getireceği risklerin çok iyi dengelenerek, doğum için en uygun (optimum) zamanın seçilmesi rahim içi gelişme geriliği takibindeki en önemli noktadır. Optimum doğum zamanlaması ciddi tecrübe gerektirmekte olup perinatolojinin alanına girmektedir. Ayrıca prematüriteye (miyadından önce doğmuş bebek) bağlı akciğer ve merkezi sinir sistemi sakatlıklarını azaltmak için doğum öncesi steroid kullanımı da önerilmektedir.

Rahim İçi Gelişme Geriliğinde Bebekte Ne Gibi Sorunlar Ortaya Çıkabilir?

Rahim içi gelişme geriliği olan yenidoğanlarda sakatlık ve ölüm riski daha yüksektir. Bu risk bebeğin doğum haftası küçüldükçe daha da artar. Özellikle anne karnında kan akımı bozukluğu belirgin olan bebeklerde, en kötü sonuçlar rapor edilmiştir. Eğer doğum zamanlaması optimum yapılır ve yenidoğan bakımı tecrübeli bir ekip tarafından yürütülürse, rahim içi gelişme geriliği olan bebeklerin normal olma ihtimali çok yüksektir.

İntrauterin gelişme geriliğinde bebekler uzun süreli yetersiz beslenme ve oksiyen azlığı ile karşı karşıyadır. Bu durum anne karnında ya da doğum sırasında hipoksi, yenidoğanda iskemik beyin hasarı, mekonyum aspirasyonu, polisitemi, hipoglisemi ve diğer metabolik anormalliklere yol açabilir. Bu nedenle, anne karnındaki bebekte uzamış ve ilerleyen oksiyen azlığı ve beslenme yetersizliğinden kaçınılacak şekilde, doğumun optimum zamanlanmasının yapılabilmesi çok önemlidir.

Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam