Vajinismus genellikle hiç cinsel deneyimi olmayan genç kadınlarda görülse de; farklı nedenlerden dolayı aktif cinsel ilişkisi olan kadınlarda da görülebilir. Kadınlar vajinismusu çok farklı şekilde ve derecelerde yaşayabilir.

• Bazı kadınlar için hiçbir şekilde cinsel ilişkide bulunmak mümkün değildir.
• Bazı kadınlar tampon koyabilir, küçük parmağını vajinasına yerleştirebilirken; ya da jinekolojik bir muayene olabilirken, bunun haricinde cinsel organın (penisin) girişi mümkün değildir.
• Bazı kadınlarda cinsel organ (penisin) girişi kısmen mümkünse de; cinsel ilişki ağrılı gerçekleşmektedir.
• Bazı kadınlarda cinsel organ(penisin) girişi tamamı mümkün iken darlık ve rahatsızlık kadınların zevk almasından, ıslaklık ve orgazm olana kadar süren normal ilerlemeyi kesintiye uğratır ve cinsel ilişkide ağrılara neden olur.
• Bazı kadınlar ise; cinsel birleşme sırasında olan rahatsızlık ve ağrıya tahammül ederek hayatlarını bu şekilde de sürdürebilirler. Cinsel ilişki bir görev gibi hayatlarında var olur.

Vajinismuslu kadınların eşleri genellikle eşinin bu durumuna karşı anlayışlı ve saygılı erkeklerdir. Cinsel terapide verilen ev ödevleri ve aşk oyunlarını beraberce evde uygularken yardımcı olabilirler. Cinsel terapiye birlikte katılmak ve vajinismus sorununu berberce sahiplenmek ve aşmak, çiftlerin daha güçlü, sevgi dolu ve uzun ömürlü bir ilişkiye sahip olmasını sağlar.

Vajinismus tedavisi %100’e yakın olan bir hastalıktır. Vajinismus tedavisinde yani Cinsel terapide dikkat edilmesi gereken şey, cinsel terapiyi yapacak hekimin cinsel terapi sertifikasyonunun olması kadar, cinsel terapi konusunda bilgili, tecrübeli olmasıdır. Vajinismusta tedavi, hasta dostu yöntemlerle, kalıcı ve kısa sürede başarıyla yapılabilmektedir. Vajinismus tedavisi yoğun cinsel terapiyle 4 gün gibi kısa sürebilmektedir.

Vajinismus bir erteleme ve kaçınma hastalığıdır. Yıllar yılı düzelecek diye beklemek, başarısız denemelerde bulunmak, vajinismusta var olan acı ve korku spiralini güçlendirerek cinsel ilişkiden soğumaya neden olur. Sorun psikolojik temele dayandığından var olan korku spirali öncelikle çözülmelidir. Vajinismus beklemekle kendiliğinden düzelmediği gibi tedavi ertelendikçe ilişkiyle ilgili sorunlar da ortaya çıkabilir.

Vajinismuslu kadınların partnerleri istenmedikleri, reddedildikleri, sevilmedikleri duygularına kapılabilirler. Bu duygulara kapılan erkekte zamanla sertleşme problemleri cinsel isteksizlik veya erken boşalma ortaya çıkabilir.

Vajinismuslu kadının korkuları kadar, vajinismusu olan kadının eşi olan erkeğin de cinsellikle ilgili korkuları ve eşine karşı tepkisel davranışları olabilir. Vajinismus ilişkiyi yıpratabilir. Vajinismus olan ve cinsellik olmayan evliliklerde ilişkide problemler, aldatma ve boşanmalar sıktır.

Özellikle iyi eğitim almış kadınlarda ‘iyi kız olma sendromu’ ve ‘mükemmeliyetçilik’ vajinismus riskini arttırmaktadır. Özellikle babasıyla arası çok iyi olan kızlarda ve anne-babanın otoriter olduğu ailelerde; kızım sana güveniyoruz, birşey dememize gerek yok ve sen en doğrusunu zaten bilirsin imaları bilinçaltında baskı yaratır. Vajinismus üniversite mezununu olan kızlarda ilköğretim mezunlarına oranla daha sıktır.

Menapozda olmak, rahim ameliyatı sonrası, doğum sonrası, radyoterapiye bağlı, enfeksiyon ve cilt hastalıklarına bağlı veya ilişkiye bağlı duygusal sorunlarda sonradan (sekonder) ikincil vajinismus gelişebilir. Menapozda vajinismus hormonal nedenlerden olur, hormon tedavisi ve cinsel terapi ile çoğunlukla düzelir.

Vajinismusa kızlık zarının kapalı olması, vajinadaki bölmeler ve diğer anatomik bozukluklar da yüzde 5 oranında neden olabilir. Çoğu vajinismuslu kadın kızlık zarının kapalı, kalın ya da vajinasının dar olduğu inancına sahiptir. Ancak bu çoğunlukla doğru değildir.

Özel bazı durumlar sözkonusu olmadığı sürece gebeliğin hiçbir döneminde cinsel ilişki sakıncalı değildir.

Ultrason insan kulağının duyamayacağı ses dalgalarıyla çalışmaktadır. Ses dalgalarının canlı dokuya zarar vermediği bilinmektedir. Gebelik esnasında yapılan ultrason ne anne adayına ve ne de bebeğe hiçbir zarar vermez.

Kullanılan pek çok ilaç gebeliği sonlandırmayı gerektirmemesine rağman bazı ilaçların kullanımı ciddi risk oluşturabilir. Bu yüzden mutlaka kadın doğum doktorunuza başvurun. Doktorunuz ilk önce gebelik haftasını belirleyecek ve kullanılan ilaçları gözden geçirerek size gebeliğin devamı ve riskler konusunda bilgi verecektir.

Gebeliğin en önemli ve ilk belirtisi beklenen adetin gecikmesidir. Gebeliğin diğer erken dönem belirtileri arasında yorgunluk hali, özellikle adetin iki hafta gecikmesinden sonra ortaya çıkan sabah bulantıları, sık idrara çıkma, memelerde dolgunluk ve hassasiyet sayılabilir.

Daha önce hiç spor yapmamış birinin hamileyken spor yapmaya başlaması çok uygun olmayabilir. Ama düzenli spor yapan bir bayanın hamile kaldıktan sonra spora devam etmesinde bir sakınca yoktur. Travma riski olan spor dallarından ise hamilelik boyunca kaçınmak gerekir.

Hamilelik sırasında günde 300-400mg’ı geçmeyecek şekilde kafein tüketmenin bebeğe ve hamile anneye hiçbir zararı yoktur. Bir kupa neskafede 135mg, bir fincan türk kahvesinde 50-60mg kafein bulunmaktadır. Yani kahvenin tipine de bağlı olmak üzere günde üç ve ya dört fincan kahve içmenin hiçbir sakıncası yoktur.